Uzun Süreli Bir Gezi Düşünenlere
Tuhaf gelecek belki ama bazen yolda karşılaştığım gezginler geziden sıkıldığını ve ülkesine dönmek istediklerini söylüyor. Hani çok değil ama son bir yılda 4-5 yabancı, 1-2 tane de Türk gezginden benzer şeyler duydum. Yine özel mesajla iletişime geçen bir, iki Türk arkadaşımız da benzer durumdan şikayetçiydi.
Hani olur ya herşeyi bırakıp uzun bir geziye çıkacağım derseniz iki kere değil oniki kere düşünün. 3. Ayda ya da 6. ayda ya da benim gibi 11. ayda yorulup, pes edebilirsiniz. Hiçbir zaman geziyi bırakıp geri dönmeyi düşünmesem de dediğim gibi yolda bu sorunları yaşayan bazı gezginlerle karşılaştığım oldu. Kimisi aile özlemi kimisi ise umduğu tadı alamadığı için dönmek istiyordu. Ama çoğunluk, bu umduğunu bulamayanlara giriyor. Geziden beklentiniz nedir bilmiyorum ama zannetmeyin ki her daim işler yolunda gidecek. Tamam çok güzel yerler göreceksiniz, enteresan tecrübeleriniz de olacak ama oralara gidene kadar da bazen sıkıntılı şeyler yaşayacaksınız. Bazen değil maalesef genelde yaşayacaksınız.
Bulunduğu geziden sıkılanlara ilk dediğim şey o şehri ya da ülkeyi direkt terket. Ne kadar güzel yer olursa olsun demek ki sana göre değilmiş diyorum. Şimdiye kadar sıkılacak pek zamanım olmadı. Çünkü gezmekten yorulsam bu sefer oturup yazı yazmam, fotoğraf ve video düzenlemem gerektiği için uğraşacak birşeyler hep buldum. Ama bulunduğum şehirden sıkıldığımda da tek bir gün bile fazladan durmayıp, rastgele başka bir şehire geçtim. Bu kendimce koyduğum en önemli kurallarımdan biridir.
Ekonomik bir şekilde uzun bir geziye tek başınıza çıkacaksanız şunları bilin/yapın;
– Tüm beklentilerinizi sıfıra indirin.
– 1-2 gece sokakta kalmayı bile göze alın. İlla ki sokakta uyuyun demiyorum ama hiç uyumadan o geceyi dışarıda geçirmeye hazırlıklı olun.
– Yeri geldiğinde çok pis banyo ve tuvalet kullanacağınızı bilin.
– 35 derecede öğlen sıcağında sırtça bir çanta önde başka bir çantayla ucuz hostel arayacağınızı da bilin.
– Ortalama her 4-5 günde bir yattığınız yer, hotel, hostel ya da ev değişecek. Belki de en zor olanı bu. Bu konuyu iyi düşünüp, yola öyle çıkın.
– Hasta olduğunuzda yanınızda kimsenin olmayacağını bilin.
– Sürekli eşyalarınızın güvenliğini sağlamak zorunda olacaksınız.
– Aylarca aynı şeyleri giyeceksiniz.
– Bir sürü kişiyle tanışacak olsanız bile muhtemelen hiçbiri ailenizden ya da arkadaşlarınızdan biri gibi olmayacak. Çay demleyip onlarla yaptığınız sohbetin tadını alamayacaksınız.
– Ekonomik demiştik ya. Sürekli herşeyin hesabını iyi yapmak zorundasınız. Yemenizden, içmenize kadar herşey ekonomik olmalı.
– O efsane Türk kahvaltısını ve kahvesini bulamayacaksınız.
Kahvaltı bulamayacaksın kısmında ben vazgeçtim :D
Herkese selam, gerçek anlamda bunları tahmin edebildiğimizi düşünüyorum,ama siz bize sabırlı,azimli,mücadeleci hayalperest, ve maceracı olarak ayna tutuyorsunuz. bu kolay değil bence de bazı şeyleri kafasına koymuş arkadaşlar o aynaya iyi bakmalı ve gerçek anlamda düşünürken bazı şeyler hissedilmeye çalışımalı. Mehmet bey, bu tecrübelerizi o güzel vaktinizi ayırarak bizlerle paylaştığıňız için teşekkür ederiz.
Rica ederim.
Sürekli değişiklik de bir monotonluktur!
Bence en güzeli vaktiniz ve uçak biletine verecek paranız varsa 3-6 aylık yolculuklara çıkıp dönmek. Freelance çalışan ya da sezonluk işlerde çalışan çok gezginle tanıştım. Arada gidip, para kazanıp dönüyorlar.
Türkiye’den örneği mesela Söğüt kardeşler.
Ya da öğretmenseniz her sene 1 ay 1 ülkeyi gezmek şahane. Bkz: Çelebi Alper.
Yazdığın ilk madde hepsine bedel zaten. Normal hayatta da ne kdr az beklenti o kdr mutluluk!
” Davulun sesi uzaktan iyi gelir ” diye bir atasozu vardir. Isinden ayrilip uzun seyahatlere cikan pekcok kimse seyahatleri hakkinda umumiyetle iyi seyler yaziyorlar, gittikleri yerlerin ne guzel, sahane oldugunu soyluyorlar, methediyorlar. Bu gibi yazilari okuyan pekcok kimsede boyle guzel bir seyahatin hayalleriyle kendilerini hazirliyorlar.
Maalesef pek nadir olarak -perde arkasi- iyi olmayan durumlar hakkinda yazilar var. Pekcok gezgin bu iyi olmayan durumlar hakkinda yazmak istemiyorlar buna sebepte (bence) onlarin seyahatlerini takip eden arkadaslarinin, ahpap ve aile efradinin onlarin hakiki durumunu bilmesini istememelerinden.
Mehmet beyin yazdiklari dogru. Yukarida yazilanlara bende ilave edeyim. Hostellerde kalabalik odalarda geceleri -horlayan- bircok kimseyle kalmak pek kolay degil. Insan buna bir muddet katlanabilir fakat haftalarca, aylarca buna katlanmak zor.
Tuvalete gitmek icin, dus almak icin beklemelere insan sadece bir muddet katlanir.
Bunun yani sira lisan bilmemek zorunlugu var. Ne kadar muhabbet etseniz bile kendi lisaninizda oldugu gibi olmaz.
Butun bu zorluklarla karsilasinca insan, kendisine ” ben bunu neden yapiyorum, neden bu zorluklarla katlaniyorum ” diye sormaya baslar.
Ben 75 yasinda, 23 yasindan beri hala gezilere cikan bir kimseyim. Gencligimde calismak mecburiyeti oldiugu icin kisa muddetli fakat cokca seyahatler yaptim. 55 yasindan itibaren de senede 2 defa 3-4 aylik seyahatler yapiyorum. Simdiye kadar 72 ulke ziyaret ettim. Bircok ulkeye sevdigim icin birkac kere gittim. Bunun yani sira gayet iyi konustugum 5 lisan ogrendim. Insan nekadar gezmeyi severse sevsin, evine donup bir muddet rahat etmesi, dinlenmesi gerekiyor. Bu hususta yazilacak, soylenecek cok sey var fakat burada uzun olur.
Vural bey gezi notlarinizi yazdiginiz bir yer var mi?
Dediklerinize katılmamak mümkün değil, aynı şekilde düşünüyorum, Mehmet’in sevenleri ve yakın takipçileri için bazı konuları atlıyor olabilir ama sanırım bu bir zorunluluk ve bu kadar güzel yerleri görmenin, farklı insanlar ile tanışmanın cefası olsa gerek. Ama yazıda da geçtiği üzere, bence de gezilerde sıkılıp sıkılmamak yada yorulmak, tamamıyla beklenti ile alakalı bir durum. Yazı için teşekkürler Mehmet hocam.
Rica ederim.
Vural bey abi tecrübelerini dinlemek bizlere keyif verir. Varmı yazdığınız bir yer?
abi, youtube da mümkün olduğunca aktif olsan keşke..
yani mutlaka fırsatın olmuyodur gezilerinde, belki de boş videolar atmak istemiyosundur, ama yolda yürürken attığın videoları bile keyifle izliyorum dinliyorum.. sen at biz izleriz yeter, keyifli gezmeler.
Videolar izlenmiyor. Çok fazla vakit ayırıp izlenmediğini görünce video tarafını en arkalara attım. Olduğu kadar artık.
hayatta herşeyin bedeli var ÖDÜYORSUN
Ben 3 aylık bir zamanda bunu deneyımledim. İlk 3 hafta herşey mükemmel 4. hafta biraz aile biraz memleket özlemi. 5 hafta geri dönsem mi düşünesi. 6. hafta da hiç birşeyden tad tuz almamaya başlıyorsunuz ve bu 7. ve 8. haftalara kadar sürüyor.. 9. haftada artık döneceğiniz zamanın yaklaştığını iyice hissedip heyecanlanmaya başlıyorsunuz. 10. haftada dönünce Türkiyede neler yapacağınızın planı (sahsen ben mercimek corbasının hayalini kurmuştum) 11. haftada artık geziye sayılı günler kaldığının düşüncesi ile daha fazla yer gezmeyi planlayıp hiçbirşey yapamıyorsunuz 12. hafta en cabuk gecen haftadır kesinlikle göz acıp kapayıncaya kadar bitiverir, çünkü son haftadır. VEEE ÜLKENİZE EVİNİZE DÖNMÜŞSÜNÜZDÜR. özlemini çektiğiniz yastığınız yatagınız yemekler kahvaltı eş dost arkadaş derken türkiyedeki 2. haftanın sonunda geçmişe dönük bir pişmanlık başlar ve keşke şuan orada olabilseydimli cümleler kurmaya başlarsınız. Ama ne olursa olsun geriye dönük baktığınızda hafızanızda bir sürü anı canlanır
Aynen öyle bazen erken kalkyorum
ne selam verecek kimse buluyorum
nede sarılıp hal hatır soragin bir dost bir bulamıyorum
sürekli yanlız kalıyorsun
güney Amerika özellikle çok farklı herkes kendi dalgasına bakıyor
diğer ülkeleri bilmiyorum
Ama kendi ülkemizde her şey çok güzel
Yardım severligimiz çok güzel
insanın kalbinde iyilik adına iz bırakıyor
4 aydır yanlız çay içiyorum
Bana göre değillll…. Hele de pis banyo ve tuvaletler çok fena ! :) Ve türk kahvaltısı veeee kahveeee hımmm fena fenaa :)
Bu başlık, gezi blog ve forumlarında rastladıklarımın en faydalı ve hatta çarpıcısı. Tebrikler !
Ben (66)ve eşim (63) emekli olduğum son üç senede kışları, 3,5 ay kadar 20 senedir geldiğimiz uzakdoğuda, yazları ise karavanımızla 4,5 ay kadar güney Avrupa ağırlıklı yani toplamda senede 8 ay yollarda geçirmekteyiz. Yukarıdaki yorumlara paralel olan bizim de tecrübemiz; bilimsel dayanağını bulamadığım dolayısı ile herkez için geçerliliğini idda edemiyeceğim “gezilerde 3 ay limiti”nin varlığı yönünde. Gezilerimizde yaşantı ve beklentilerin artık saman tadı vermeye başladığı bu bilinç halinin hep son iki haftada peyderpey ortaya cıkışını gözlemliyoruz.
Bence bu fenomenin alışılmış fiziksel ve sosyal çevreye özlem, paradoks olsada “yeni”nin yeknesaklığı ve yorgunluk dışında da özgün bir dinamizmi olmalı ? Artık oğlumun 10 sene kadar önce sırtçantalı uzakdoğu ve okyanusya turundan daha fazla kalabilecek iken sadece 6 ay sonunda dönmesini daha iyi anlıyabiliyorum.
Böylelikle tecrübelerimizin ışığında, iki senedir yaz gezisinin zirvesini bölünmüş olarak 1-1,5 Ay kadar evimizde geçirmek keyifli bir uygulama oldu.
Eğer varsa, başkalarının tecrübelerini de duymak ilginç olurdu…?
Dediğiniz gibi bu herkeste farklılık gösterse de benim anladığım; gezen kişiler 3 aydan sonra ya sıkılıyor ya umduğunu bulamıyor ya evini özlüyor ya da başka bir sebep bulup eve geri dönme yoluna giriyor. Genelde gördüğüm bu başka sebepler de ele avuca alınmayacak şeyler. Yani dönmek istiyor da bahane arıyor gibi. Bendeyse böyle bir durum şuana kadar hiç olmadı. Sadece 11. ayda anladım ki; soluksuz böylesine gezmek çok da kolay değil, yoruluyorsun. Şuan 13. ay da bitti, aynı tempoyla devam ediyorum.
50 yaşındayım ve halen çalışan bir kadınım. aklımda hep az eşya ile guney amerika seyahati yapmak var ama yaş meslesinden biraz vazgeçer gibi oluyordum. sizi okuduğumda birden dirileştim ve yüksek enerjiyle bir heves gelsi. ne güzel yazmışsınız. umut verdiniz evliya çelebi 2. teşekkürler
@pakocum, ne de olsa serde gençlik var, aceleden yukardaki Vural beyin yazısını atladınız sanırım ? : )
Bırakın benim ona 9 yıl, sizin ona yetişmeniz için bile daha bir çeyrek yüzyıl var önünüzde !
Yerinizde saymak (örn. günleri), gezmeyi seviyorsanız, bu andan itibaren yaşamda yapacağınız en büyük israf olur bence. Buyrun gelin, bizde ayrımcılık yok, sizin gibi gençleri de alıyoruz kulübümüze. ; )
Söylememe müsaade ederseniz, gitmediyseniz ve ilginizi çekiyorsa bence başlangıç olarak da, bir ayda Chiang Mai-Singapur rotası, güney Amerika’ya göre belki daha renkli ama kesin yine daha ucuz, kolay, kısa etaplı dolayısı ile yoğun ve keyifli olabilir ? Bu rotada sizin gibi birçok kişinin yollarda olacağını hesaplayın.
Az eşya ile yola çıkmak ise çok isabetli bir karar. Benim de eşimle kışları gezerken yaptığım bir çeşit “80 litreyle devr-i alem” Ikimizinde yanında 3-3,5 ay için sadece 40ar litrelik, sonuçta ~7 kg ağırlığında sırt çantası da olabilen birer kabin çantası var.
Umarım Mehmet, yazısının yorumlar bölümünün “forum” karakteri almasından rahatsız olmuyordur ?
Bende en fazla 3 aylık gezilere sıcak bakıyorum. Aile özlemi yaşayabilirim yada herşey aynı gelmeye başlayabilir, bari orayıda göreyim gelmişken modu yani, o anı yaşamak tadını çıkarmak için değilde.
Avrupa gibi yakın yerler uçak biletinin ucuz oldugu yerlerde 3-4 hafta gezersin ülkeye döner yine gidersin. Ama uzak doğu ve amerika kıtası sürekli uçakla ülkeye sık sık dönmek maddi olarak yıpratır. Ekonomik gücün varsa problem yok. Ben en fazla 3 ay geziye dayanabilirim sürekli mekan değiştirecemsem. Gidersin Redang, langkawi, bali gibi adalarda 10’ar gün kafayı dinlersin o zaman zaman akar geçer ama rotasızseyyamız gibi dolaşırsan zorlanırım zaten yazmış sebeplerini.
Orayı görmüştüm gezmiştim demek güzel olurdu.Herkes inşallah hayalindeki yerleri görür.Herkese selamlar
selamlar. biz de ailecek uzun sayılablecek bir gezi planlıyoruz. güney ve orta amirikaya.
sormak istediğim şey zika virüsü ile ilgili. durum nedir sizce (seyahat planlarınızı iptal edin boyutunda açıklamalar yapılıyor). Siz ne önerirsiniz.
Eğer TV’deki haber kanallarını izliyorsanız Zika virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşı yok henüz. Orta Amerika’dan kendi ülkelerine geri gelen bicok kişide bu virüse rastlandığı bilgisi var. Yine de çok dikkatli olmak lazım.
Vural Bey ve Sevgili Evliya Çelebi, ilham ve şevk verdiniz teşekkürler…
gezinin başından beri beğenerek takip eden biriyim .facebook ta çok da arkadaşlarıma paylaştım.Fakat sayfanın şu an sadece paylaş bölümü açık diğer bölümleri kapalı yan. ne beğenebiliyorum nede yorum yazabiliyorum.belki yeri bura değil ama merak ettim neden böyle olduğunu, siz mi kapattınız acaba?
Engellenmiş kişiler beğeni ve yorum yapamaz. Ne yazdınız da engellendiniz bilmiyorum.
20’yi okuyunuz;
https://www.rotasizseyyah.com/sik-sorulanlar
Her amac gibi neden yola cikildigi da net degilse ve amac o kadar da guclu degilse yasanan bir kac aksilikten sonra yoldan geri donmek fikri beynin yarattigi kestirme yoldur…umuyorum ki yola cikanlar bu acidan oturup kagit ustunde gercekten ne istiyorlar diye sormalilar, her turlu belizsizlikte hareket etmek onlari mutlu eder mi yoksa strese mi sokar…benim de seyahalerimde yoruldugum zamanlar oluyor…hemen yanimda getirdigim destek kitabi, muzik ya da sen yaparsin edersini yurekten soyleyen dostlarla internetten konusmak iyi geliyor…
Ben gideyim, sadece gezerim, kafama göre takılırım demek 5-6 aydan sonra sıkıcı gelebilir. Yani bu şekilde sıkılan çok kişi gördüm. Dediğin gibi bir amaç olmalı.
Abi 18 yasindayim ve istanbulda bir havayolu sirketinde teknisyen olarak işe ve üniversiteye başladım. Bunları yaptıktan sonra oturup kendi kendime hayatımı mutlu hissettiğim şeyleri yaparak geçirmek varken bu para ,kariyer hırsına yenik düşen bir sistemde yaşamak istemediğime karar verdim ve bu yüzden 3-4 sene boyunca para biriktirip en az 4sene ve uzayacagı kadar uzamasını istediğim bir Seyahate çıkmak istiyorum. Bu seyahete nereden başlamamı önerirsin ve bana vermek istediğin bir nasihat varsa seve seve dinlerim . daha önce almanya fransa gibi avrupa ülkelerini grupla gezme imkanım oldu fakat tek gezmenin çok daha farklı olacağı bilincindeyim. Teşekkürler şimdiden .
Burada nereden başlamak gerektiği gibi soru ve cevaplar var;
https://www.rotasizseyyah.com/sik-sorulanlar
İlk gezi düşüncenizi ailenize ve çevrenize açtığınızda eminim çok fazla felaket senaryoları dinlemissinizdir ve iş bulmak türkiyede bu kadar zorken işinizide bırakmanız tuzu biberi olmuştur eminim:) Merak ettiğim bu konuda kararlı olmayı nasıl başardınız?
https://www.rotasizseyyah.com/sik-sorulanlar
Bir çoğumuzda hayat kaygısı var. Uzun bir geziye çıkmak için önce bunu yenmek gerekiyor. Bunu yendikten sonra mental olarak daha rahat hazırlanabilir.. Sanırım hayatlarında okul zamanı ya da tatillerde ailelerinin yanından uzun süreli olarak ayrılanlar bu özlem kısmını daha rahat atlatabilir gibi geliyor. Özellikle yalnız yola çıkanlar..
Usta öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Sitendeki bilgilerden fazlası ile yararlandım. Yaşım 21 Türkiye içi sürekli seyehat ettim. Birçok İyi kötü insanlarla tanıştım. Çoğu zaman da cebimde para bile yoktu. Yemeğim bittiğinde köylerdeki insanlara yardım ettim odun kırdım, tarla, bağ bahçe işlerinde yardım ettim karşılığında sadece yiyecek aldım. bu yorumu yazma amacım siteni ziyaret eden arkadaşlara az da olsa bi faydam dokunmak içindir. Herşey para değil siz güler yüzlü cana yakın olduktan sonra insanlara yardım ettikten sonra emin olun ki onlar da size elinden geldiğince yardımda bulunacaklardır. Bende dağ bisikleti ile yurt dışına çıkma planlarım var ama maalesef maddi durumlardan dolayı 1 sene erteledim. Buradan tayland a kadar bikaç rota belirledim. Umarım bende sizin gibi gönlümce gezip yeni tecrübeler edinirim. Hayatınızda, seyehatinizde başarılar diler yolunuz açık sırtınızdaki çanta hafif olması dileği ile saygılarımla.. :))
İlgine teşekkürler .Darısı sana olsun inşallah. Sevgiler.
Ben hemen bir aylık bir geziye çıkmak istiyorum, çok yoruldu ruhum, 70 yaşındayım ama sporcu bir kadınım, sıcağı severim, nerelere gitmeliyim, bir acentayla olmayı isterim