Nice – Cannes – Monaco – Monte Carlo Gezi Notları
NİCE
Napoli’den başladığım gezime Cenova üzerinden trenle Nice’e gelerek devam ediyorum. Tren istasyonu şehrin merkezinde olduğu için hostele yürümem 5 dakika . Gecelik 14 euro vererek 2 gece konaklıyorum. Konaklayacağınız yerin istasyona ya da merkeze yakın olmasına dikkat edin derim. Biraz ucuz diye şehir dışından yer tutmak genelde pek mantıklı olmuyor.
İlk iş markete gidip, sandviç ya da benzeri şeyler yapmak için alış-veriş yapıyorum. Sürekli restorandan yemek biraz masraflı olabiliyor. Hostelde mutfak imkanı da olduğu için iki gün kendi yemeğimi kendim yapıyorum ve gezi masraflarım biraz daha düşüyor.
Her şehirde olduğu gibi Nice’de de meşhur bir ana cadde var. Tren istasyonundan başlayıp deniz kenarına kadar giden bir cadde. Klasik olarak yol üstünde mağaza ve restoranlar mevcut. Fiyatlara biraz göz gezdiriyorum ve yine bizim ülkemize göre pahalı olduğunu anlıyorum. 10 eurodan aşağıya yemek yemek çok zor. MC Danoldslarda bile en ucuz menü 7-8 euro civarlarında. Yolu takip ederek şehri gezmeye başlıyorum. Yüksek binalar kesinlikle yok ve eski yapı güzel bir şekilde korunmuş. Her yerde bisiklet var. İtalya’da gördüğüm kültür aynen burada da devam ediyor.
Deniz kenarına geldiğimde güzel bir sahil görüyorum. Her ne kadar denize girecek bir hava olmasa da yüzen insanlar var. Denizin tek kötü tarafı taşlık olması. Daha önceki yazılardan okuduğum kadarıyla yaz aylarında Nice çok kalabalık oluyor ve plajlarda şezlong fiyatları çok yüksek. Zaten sahil parçalara bölünmüş ve her yeri bir başkası işletiyor. Deniz kenarında oturup dinlendikten sonra ara sokaklara dalarak gezmeye devam ediyorum. Bugünü böyle yürüyerek geçiriyorum. Anlıyorum ki Nice pek ekstrası olmayan, relax bir yer. Dikkatimi çeken şey ise siyahi insanların İtalya’ya göre çok daha fazla olması. Diğer dikkatimi çeken şey ise çok güzel siyahi kadınların olması (:
Maalesef Nice’te de evsiz sayısı çok. Akşam olunca nerdeyse her köşe başında yatan birilerini görmek mümkün. Kışın bu insanlar nerede kalıyor ne yapıyor anlamak güç.
Ertesi gün hostelde kahvaltımı yapıp Cannes’a gitmek için yola çıkıyorum. Yürürken arkamdan Mehmet diye bağırmaya çalışan bir Asyalı sesi var. Nice’e gelirken trende tanıştığım arkadaş. O da Cannes’a gidecekmiş, yola beraber devam ediyoruz. Belediye otobüsüyle yaklaşık 1,5 saatte Cannes’tayız. Bilet 1,5 euro. Daha hızlı gitmek isterseniz treni de kullanabilirsiniz ama tren bileti otobüse göre daha pahalı.
CANNES
İlk iş film festivalinin yapıldığı yere gidip kırmızı halıda fotoğraf çektirmek ama şansımıza o gün orada başka bir etkinlik var ve kırmızı halı yerine siyah halı serilmiş. Pek esprisi olmadan fotoğraf çekinip Cannes’in tepelerine doğru yürüyoruz. Çünkü tepede kale gibi bir şey görünüyor ve dikkat çeken başka bir bölge yok. 15-20 dakikada tepedeyiz. Kale İçine giriş ücretli. İtalya’da fazlasıyla kilise, müze, kale ve benzeri yapılar gördüğümüz için içeri girmiyoruz. Yalnız tepeden Cannes manzarası çok güzel. Manzaraya doğru biraz dinlendikten sonra arnavut kaldırım taşlı yollardan ara sokaklara uğraya uğraya iniyoruz. Buralar biraz bizim çengelköye benziyor. Eski ve şirin evler mevcut. Tabi bölge zengin yeri olduğu için etrafta gözü rahatsız edecek hiçbir şey yok. Marinasında lüks yatlar, yollarında yine aynı şekilde lüks arabalarla dolu bir yer.
Tekrar merkeze inip biraz da oralarda dolaşıyoruz. Kalabalık olan bir iki caddesi ve sahil boyunca uzanan güzel yürüyüş yerleri var. Ama bizim gittiğimizde hava hafif yağmurlu olduğu için sahil yolu boştu. Toplamda 3 saatte Cannesi gezip belediye otobüsüyle Nice’ geri dönüyoruz. Bilet yine aynı 1,5 euro.
Hostel’e dönüp karnımızı doyurduktan sonra Monaco’ya gitmek için belediye otobüslerinin kalktığı yere gidiyoruz. Otobüs yaklaşık 1 saate gidiyor ve yol manzarası çok iyi. Bilet yine 1,5 euro. Trenle gitmek isterseniz o da var ama bilet fiyatı daha yüksek.
MONACO – MONTE CARLO
Monte Carlo durağında iniyoruz. Şehrin mi Ülken’in mi göbeğinde indik diyeyim bilemedim. Kadıköy kadar bir alanı ülke yapmışlar. Baştan sona neredeyse yürüyerek gezebilirsiniz. Biraz inişli çıkışlı bir yer. Ülke aşırı zenginle dolu. Bu kadar lüks yat ve arabanın aynı zamanda ev ve villanın olduğu başka bir yer var mıdır bilemiyorum. Elbet vardır da bu kadar küçük bir coğrafyada var mıdır bilmiyorum. Adım başı spor araba görmek burada çok sıradan. Düz yolu dahi olmayan bir yerde bu kadar lüks araba olması da ayrı bir durum.
Formula 1 yarışlarının olduğu zamanlar normal olarak aşırı kalabalık oluyormuş ama biz gezerken insan kalabalığı yoktu.
Bölge dağlık bir yer olduğu için üst sokaklar deniz seviyesinden yukarıda kalıyor. Neredeyse her sokak başında ya da bina içinde üst sokaklara çıkmak için asansörler var. Bu asansörleri kullanıp direk yukarılara çıkabilirsiniz. Yorulanlar için büyük kolaylık.
Sağda solda gördüğüm ne varsa hep zenginlere hitap eden şeylerdi. Hatta hayatımda ilk uçak satış ofisini burada gördüm. Ofis içinde özel jet uçaklarının maketleri var ve anladığım kadarıyla maketler üzerinden sunum yaparak uçak satışına başlıyorlar. Oradan usulca uzaklaşıp sadece bir Monaco magneti alıp alış-veriş olayını bitiriyorum (:
Araştırdığım kadarıyla ülkede gezilecek tek yer krallık sarayı. Ama bizim orada olduğumuz saat, gezi için uygun değildi. Sokaklarda dolanıp ülkeyi gezip bitirdik. Sanırım krallık sarayını da gezmek isterseniz 4-5 saat Monaco için fazlasıyla yeter. Yok akşam yemeğine de kalıp, o muhteşem yatlara karşı deniz manzarasında yemek yiyeyim derseniz güzel bir yemek olacağı kesin. Aynı şekilde gece hayatının da çok hareketli olduğu söyleniyor ama dedim ya durum itibariyle bana pek hitap etmeyen bir ülke burası (:
Neyse biz normal belediye otobüsüne binip Nice’e geri döndük. Bilet yine 1,5 euro.
Hostel’e gelip ertesi gün için çantamı topladım. Sabah Barselona’ya yolculuk var. Nice’de gece eğlencesi pek olmadığı için ya da bize hafta içi denk geldiğinden akşam yine hosteldekilerle yemek yiyip vakit geçirdim.
Sabah belediye otobüsüne binip havaalanına doğru yola koyuldum. Bilet 6 euro. Aslında havaalanı önünden geçen başka belediye otobüsleri 1,5 euroya gidiyor ama havaalanına gideceğim dediğinizde “bu içeri girmez” deyip almıyor sizi. Mecburen 6 euro verip diğer otobüse biniyorsunuz.
Barselona’ya giden uçak biletini Vueling airden almıştım. Bilet fiyatı 65 euro. Bu gibi low cost uçan havayollarında dikkat etmeniz gereken şey bagaj olayıdır. Eğer yanınızdaki çanta ya da valiz kabin ölçüsünde ve 10 kg ı geçmiyorsa sorun yok ekstra para vermezsiniz. Ama 10 kg ı geçiyorsa ya da boyutu kabin standartlarına göre değilse bagaj hakkı almanız gerekiyor ve bazı durumlarda bilet parası kadar bagaj ücreti kesiyorlar. Gezi planlaması yaparken bu detayı atlamayın. Benim çantam zaten 10 kg ı geçmediği için ekstra bagaj ücreti vermeden check-in işlemlerini yapıp uçağa bindim.
Nice, Cannes ve Monaco Gezisi İçin görüşlerim
Eğer yaz tatili, deniz, güneş için gelmiyorsanız 2 gün bu bölge için idealdir. 3. Gün kesin sıkılırsınız. Ama yazın gelip deniz keyfi yapacaksanız konaklama süresi size kalmış.
Nice’de Fransız kültürünü tam anlamıyla görebildiğimi sanmıyorum. İtalya’ya çok yakın olduğu için sanki karma bir yer gibi geldi bana. Gezdiğim İtalya şehirlerine göre Nice sanki daha bir gelişmiş daha bir düzenli. Ayrıca kime ne sorduysam yardımcı oldular, hiçbir sıkıntı yaşamadım.
Cannes, festival haricinde pekte bir esprisi olmayan yer gibi. Sadece Nice’e gelmişken buraya da uğrayayım diyerek gelinebilir. Bir de deniz kenarında olduğu için yazın deniz keyfi için de uğrak yeri olabilir.
Monaco her ne kadar bana hitap eden bir yer olmasa da o şatafatlı yaşamı görmek zevkli oluyor. Bu üç bölgedeki gezim süresince en çok sevdiğim yer burasıydı. Oturup gelen geçeni izlemek, etraftaki yaşantıyı görmek bile eğlenceliydi. Bu taraflara gelirseniz ve vakit sıkıntınız var ise boş verin Cannes’ı zamanınızı Monaco’ya ayırın.
Tabi bir de düşük bütçe ile tatil yapacaksanız, ancak benim gibi gezip geçersiniz, buralar sizin için sadece uğrak yeri olur. Konaklama ya da yeme içme biraz masraflı olacaktır.
slm arkadaslar ben 26 senedir fransada yasiyom isaat sekterundeyim turkuyeyle calismak dis cepe iskelesi uzerinde platform alumunyum da ariyoz tskurler
bu notlariniz tatil plani yapmamda cok yardimci oldu, cok tesekkur ederim bunlari bizlerle paylastiginiz icin. ben de esimle yildonumumuz icin 5-6 gunluk gidebilecegimiz bir tatil dusunuyorduk, yaklasik olarak 6 aydir dusunup bir fikre varamamistik :))
nice ye gitmistim güzel bir sehir fakat paris benim favorim
Çok sakinlik getiren, güzel bir gezi yazısı olmuş. Paylaşım için teşekkürler. Nice’e gitmiştim epey şahane bir yer, Paris’te çok az bulundum. Umarım bu birkaç ay içinde Fransa’ya tekrar gideceğim.