Bahçıvanlıktan Dünya Turuna
Pascal’la Honduras’ın Utila adasında tanışıp, 2-3 gün beraber gezdik. Hayat hikayesini duyunca daha detaylı konuşup, dünya turuna nasıl çıktığını ve daha önce neler yaptığını anlattı.
– Nerelisin?
+ İsviçreliyim.
– Kaç yaşındasın?
+ 31 Yaşındayım.
– Şuanki gezine ne zaman başladın? Ne kadar sürecek?
+ 1 Yıl, 2 hafta önce başladım. Muhtemelen 1 yıl daha sürer.
– Gezilerini paylaştığın bir sayfan ya da websiten var mı?
+ Yok. Eğer ne yaptığımı paylaşırsam kendimi özgür hissedemem. Ama bir kitap yazıyorum, yarısını bitirdim.
– Gezini nasıl finanse ediyorsun?
+ İsviçre’de bir evim var. Onu kiraya verdim ve gelen parayla geziyorum.
– Evi nasıl aldın? Zengin misin?
+ Hayır değilim. Daha önce Çin’de çalıştım ve kazandığım parayla ev aldım.
– Çin’de Nasıl çalıştın? Ne yaptın? Anlatsana biraz.
+ İsviçre’deyken çalışıp, para biriktirdim. Biriken paraylada 2010 yılında 1 yıllık bi’ geziye çıktım. İlk gittiğim yer Çin’di. Amacım 1 yıl boyunca hiç durmadan gezmekti ama orayı görünce çinceyi öğrenmek istedim ve Beijing’de ev kiralayıp, 6 aylık bir okula yazıldım. 3-4 ay sonra İsviçre’den annem ziyaretime geldi. Takıları sevdiği için inci almak istiyordu ve bende çevredeki arkadaşlarıma sorarak nereden güzel ve uygun alabilirim diye araştırdım. Daha sonra uygun yeri bulup annemin istediği inci kolyeyi aldık. Annem İsviçre’ye döndükten sonra kolyeyi görenler de çok beğenmiş ve onlar da istemiş. Annem telefon açarak aynı inci kolyeden 3-4 tane daha alıp göndersene, hem de üzerine biraz para koyup kar yapar, harçlığını çıkartırsın dedi. 4 Tane kolye alıp gönderdim. Daha sonra onları görenler de istemeye başladı. Talep artınca işler ufaktan ufaktan büyüdü. Onun arkadaşı, eşi dostu derken bir şekilde inci takı ticareti yapmaya başladım. Evden yürütebileceğim şekilde Beijing’de bir şirket açtım. Tüm işleri resmiyete dökerek Çin’den takı incileri İsviçre’ye gönderdim. O sırada doğru zamanda doğru insanları bulup Dior’a bile inci satmışlığım var. Bu şekilde Çin’de 3 yıl çalıştım. Çok güzel para kazandım. Daha sonra İsviçre’ye dönüp bir ev aldım. Onu kiraya verip şuanki gezime çıktım.
– Böyle güzel bir iş bulmuşken, güzel de para kazanıyorken neden işi, gücü bırakıp gezmeye çıktın?
+ Zengin olmak mutluluk vermiyor ki. Bir tane evim var, o da dünyayı gezmeme yetiyor ve mutluyum. Fazlasını istemiyorum. Biz bak burada ne güzel oturup, senle muhabbet ediyoruz(Deniz kenarında bir cafe/bardayız). Buradaki 30-40 kişiyle de hiç tanışmıyor olsak bile gidip konuşup, eğlenebiliriz. Zengin olsan bunu yapamazsın. Çok zengin olsan hiç yapamazsın. O kadar paramız olsaydı muhtemelen şu karşıya özel botumuzla gelip zengin 3-4 arkadaşımızla eğleniyor olacaktık. Yanımızdaki eşimiz, kız arkadaşımız muhtemelen senin, benim için değil para için bizle olacaktı. Yani yaşamak için elbet para lazım ama mutluluğu parayla alamazsın.
– Kaç dil biliyorsun? Nerede öğrendin?
+ Almanca biliyorum. İngilizceyi okulda, çinceyi Çin’de öğrendim. Şimdi gezerken de ispanyolcayı öğrenmeye çalışıyorum.
– Üniversiteye gittin mi, eğitimin ney?
+ Üniversiteye gitmedim.
– İlk gezine çıkmak için İsviçre’de para biriktirerek Çin’e gittim demiştin. Ne işi yaptın da bu parayı biriktirdin?
+ Bahçıvanlık.
– Gerçekten mi?
+ (Gülerek) Evet. Bahçıvanım ben.
Sürekli üniversite mezunu, hatta yüksek lisans yapmış, ingilizcesinin çok iyi olduğunu söyleyen takipçilerden bile “ilk defa yurtdışına çıkacağım, tek başına cesaretim yok, ne yapmalıyım?” gibi sorular geliyor. Olmayan dünyayı gezme kültürümüzü geliştirmek için elimden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışıyorum. Çalışıyorum ama şunu da görmezden gelemiyorum; bir yanda üniversite mezunu, yıllarca okumuş, eğitim almış hatta dil öğrenmiş kişilerin hayata bakışı ve vizyonu diğer yanda üniversiteye gitmemiş, bahçıvanlık yapan Pascal’ın dünyaya bakışı ve vizyonu.
Belki bu hayat hikayesi de ilginiz çekebilir;
Her Şeyi Bırakıp Adada Yaşamak
Her zamanki gibi, yine etkileyici ve ilham verici bir yazı olmuş. Sayenizde nurtopu gibi bir Güney Amerika (Brezilya’ya merakım vardı ama diğer yerleri yazılarınızdan ve fotoğraflarınızdan takip ediyorum, öğreniyorum ) merakım oldu :) Teşekkürler.
Hoşça ve sağlıcakla kalın.
Rica ederim, sağ olun.
Yanlız Türkçe’de ” Ney ?” diye soru kelimesi yok..
” Ney ” üflemeli bir çalgı adı dır.. :) :)
Özür, Düzeltme isteğimdir..
… Bende “yanlış” yazdım.. :) :) :)
” Yalnız ” yazacağım yerde ” Yanlız” yaşmışım..
Tdk’nın sitesine bakınız.
Mehmet bey…
Baktım. Üzgünüm, TDK. da beni doğruluyor.. :)
Benim izlenimim ; genelde Orta Anadolu Halk azı ile, Ne ? soru kelimesi “Ney ? diye telafuz ediliyor..
Hatay taraflarında da “Ekşi ” ye ” Eşki” demeleri gibi.. :) ar.
Neyse, emeğiniz yüreğinize sağlık, bize başka dünyaları izletiğiniz için..
hocam eline sağlık süper ötesi birşey olmuş bu :)
Rica ederim.
isvicre de daha kindergarten da “ben” ogretiliyor biz de ise “digerleri” ogretiliyor. bence bunun universite egitimiyle bi alakasi yok.ozgur dusunmekle beni yogurmakla alakasi var.
Güzel olmuş… Felsefe iyi…
Dikkatimi çeken bir şey var ki bu seyyahların düzenli bir aile yaşamı yok.Yani evli ve çocuklu filan değiller sanırım.Sizin de medeni durumunuzu bilmiyorum ama sanırım bekarsınız.Ben size bakınca inanılmaz imreniyorum fakat gel gelelim ki yeni doğacak bir çocuğum ve bir karım var.Üstelik devlet memuruyum.Kısaca elimi kolumu bağlayan çok şey var.Orta seviye ingilizcem ile eminim kendimi idare ederim gittiğim yerlerde .Para mevzusu da var elbette.Var yok bir arabam var onu satsam bile faiziyle bir ay boyunca seyahatimin ilk 5 gününü geçirebilirim sanırım :( para konusunda da bir alt yapı gerekiyor sanırım
Bekarım ve şükür istediğim hayatı yaşıyorum.
abi motosikletle dünya turu yapmak hayalim.. hatta paylaştığım fotoğrafta ki motosiklet URAL marka tam hayalimdeki moto.. bahçıvan abimiz benim hayalimi yaşıyor kısaca keşke biraz daha uzun olsaydı yazın.
yine de beni gaza getirdiğin teşekkür ederim:) bi gün gezerken buluşuruz umarım bi çay içeriz..
Çaylar benden ;)
abi gelmişken bi soru sorayım:)
benzin fiyatları nasıl latin ülkelerde, daha doğrusu halkı zengin olmayan ülkeler diyelim
herhalde senin gezme maliyetinin iki katı paraya gezcez,
senin fikrin nedir motorla gezme konusunda?? (maliyet, gezmenin tadı, avantaj vs vs)
harika bir hikaye yazıların gezilerin süper belkide 10 dan fazla gezgin takip ediyorum ama senden başkası ilgimi çekmiyor gezilerinin yazılarının kısacası başarılarının devamını dilerim.
Bende kullanırım
Ney ? ?
Mizah ve folklorik gücü yüksel bir kelimedir
Siz bu kadar olağanüstü mesajlar veren yazıda “ney”e mi takıldınız
Gene de teşekkürler
Sayenizde ney in üflemeli bir çalgı olduğunu öğrendik ?
: ) :) :)
Mehmet beyin seyahat anılarını, en az bende sizin kadar zevkle ve heyecanla takip ediyorum.. :)
Ney ? kelimesini birazda latife olsun diye eleştirdim.
Kullanan çok, genelde Orta Anadolu halkağzı, konuşma dili ile.
Ama, tek başına “Ney” yazı dilinde bana göre biraz tuhaf kaçıyor. (5 N 1 K)
Neyse :) Melda hn.a Neyzen’in Ney’i üfleyen biri olduğunuda öğretmiş oldum. :) :)
Tekrar, Teşekkürler, Mehmet bey yüreği, cesaretine……
Ahmet : Sanırım yaş hiç bir zaman engel değil, hikayeyi daha öncesinde okumuştum fakat yazma fırsatım olmamıştı. Böyle insanları gördükçe gezi moduna girmemek, her şeyi bir kenara atıp yollara düşmeyi düşünmemek elde değil.
Kalbinin sesini dinleyip rotasız yola çıkıp bizlere ilham veren güzel insanlar iyiki varsınız :)
safe zone’da yaşamak, eğitim almak ile bilmediğin sularda yüzmek, özgürce yaşamak ve dünyayı keşfe çıkma ruhuna sahip olmak için yeterli değil bence…
Sevgili değerli kıymetli kardeşim ufkumuzu ferahlattın allah yolunu heeppp açık etsin?
Amin, teşekkürler.
üniversite sadece iş öğretir. (daha iyi bir iş ve daha fazla paradan başka bir şey vermiyor) gezmek, insanlarla kaynaşmak, (evliya gibi) kültürleri tanımak, lisan öğrenmek, hayatı kucaklamak, yaşamın felsefesi bunlardır…
Merhaba. Sitenizi ilgiyle takip ediyorum. Gerçekten orijinal ve faydalı bilgilerle dolu. İçerik doğal ve yalın. Ben hep farklı ülkeleri ve yaşam tarzlarını merak etmiştim. Özellikle güney Amerika. Bu seyahat yazıları için teşekkürler. Emeğinize sağlık. Zira gezi mecmualardaki gezi yazıları biraz gerçekçi gelmiyor bana. Yazılarımızda biraz da yerel yönetim ve çalışma yaşamlarından bahsedebilir misiniz. Yani oralarda şehirlerin modernliği nasıl, ve insanlar güne nasıl başlayıp akşam ediyor.
Merhaba. Gezi yazılarımda elimden geldiğince yer veriyorum. Sevgiler.
üstad, yıllar önce keşfettim seni ama bu yazı kaynamış yada unutmuş gitmişim.. özgürlüğün ne alemde? instagram a düşmüş olmak birileri için bi şeyleri göstermek hatta hayatta kalmak için reklam sponsor bulmak bile seni mutsuz ettimi? ben nedense instagram Facebook fişi. çekip youtu.be ye oda ilham olsun diye koymak isterim diyeceğim büyük konuşmayayım… 39 uma 3 4 ay kaldı.. eski mutsuz hatta ailevi hastalıklar sebebiyle stabil kalmamış, işinden gücün hep kopmuş ve zaten ki o salak mesleği sevmemiş, gökdelen artis kadın erkekelre kıl olmuş yada iyileri ile sadece dost olmuş biriyim… şimdi kariyer kariyer diye kasan o tipler ya coffee shop açıyor ya karavan yad a trenle kars a gidiyor.. dünya işte… mutsuzum kendi yerime aaçsamda mutsuz kalabilirim korkuau var.. vespa var 250 cc sarı kızım.. italya turu için aldım 2013 de halen 3 tur yaptım ege de. okadar.. hayat ne getirecek yada ben hayattan ne alacagım korona sonrası bakalım..
@vespa.coffee.roads instagram adresim o çokta mutlu olmayarak paylaşım yaptığım sayfam.. saygılar sevgiler