Honduras Gezi Notları -2-
Bir ayda yaptığım rota alttaki gibiydi;
1- La Entrada
El Salvador’dan çetrefilli bir şekilde buraya geldim. Normalde direk Copan Ruinas’a gidecektim ama son otobüs akşam 18:00 de olduğu için mecburen bir gece burada kaldım. Çetrefilli dememin sebebi yollar iyi olmadığı için araç yavaş gidiyor. Olur ya El Salvador’dan Honduras’a gidecekseniz önce Guatemala City’e gidip, oradan Copan Ruinas/Honduras’a geçmek daha hızlı olacaktır. Ülkeye girişte 3 USD ayakbastı parası alıyorlar. Eğer internet ihtiyacınız olursa hazır kart alıp kullanabilirsiniz. Fiyatları baya makul. Haftalık internet paketi 2-3 USD ye geliyor.
Ana dili ispanyolca olan Honduras Türklerden vize istemiyor. Burada şöyle bir detay var. Guatemala, El Salvador, Honduras ve Nikaragua ülkelerinin kendi aralarında bir anlaşması var. Bu dört ülkede toplamda 3 ay kalabiliyorsunuz. Bazı ülkelerde kalma zamanınızı ekstra para vererek uzatabilseniz de her ülke için bu durum geçerli değil.
Ağustos ayında gittiğim bu şehirde yabancı için hiçbir şey yok. Gündüzünde ve gecesinde de bir şey yok. Hostel olmadığı için 12 USD ye kötü bir hotelde bir gece kalıp, ertesi gün Copan Ruinas’a geçtim. Ülkede bulunduğum sürece ne yağmur ne de aşırı sıcak vardı.
2- Copan Ruinas
Buranın özelliği Maya piramitlerine ev sahipliği yapması. Piramitlerin özelliği ise Maya tarihinde, bilimin en çok öne çıktığı yer olması. Daha önce bir sürü Maya piramitini ziyaret ettiğim için bana pek cazip bir yer gibi gelmese de gidilip görülmeye değer. Burada Honduras’ın turistlik yerlerinin nasıl pahalı olduğunu anlıyorsunuz. Şöyle ki; piramitlerin olduğu bölgeye giriş 15 USD. Eğer piramitlerin altındaki tünellere girmek isterseniz ekstra bir 15 USD daha vermeniz gerekiyor. Tünellerde pek bir şey görünmediği için girmeyi tercih etmedim. Piramitlerin olduğu bölgede yani alana giriş yaptıktan sonra etrafta uçuşan rengarenk papağanlar görebilirsiniz. Bu papağanlar doğal ortamlarında yaşıyor, akşamları ise alandaki kafeslerine geri dönüyor. Şanslıysanız kimilerini yakından görebilir, omzunuza bile alabilirsiniz. Bunun haricinde sadece papağanlar için hayvanat bahçesi tarzında başka bir bölge de var. Oraya da giriş yanılmıyorsam 12 USD civarıydı. Daha önce bu tarz yerlere çok gittiğim için bu sefer gitmeyi tercih etmedim.
Şehrin genelinde başka yapılacak pek bir şey olmasa da sakin bir yer. Hostel alternatifleri de var. 9 USD ye ortalama bir yerde konaklamıştım. Normalde burası için 2 gün yeterli olur ama websitesi ve sosyal medya mecralarım için biraz çalışmam gerekiyordu. O sebeple yaklaşık 5 gece konakladım. Her akşam sokaklarda kurulan yerlerden 2-3 USD ye karnınızı doyurabilirsiniz. Yemekleri de lezzetli diyebilirim. Özellikle Honduras’a has baliadas hem ucuz, hem alternatifi bol bir yemek. Bizdeki dürümü düşünün. İçine ne isterseniz koyduruyorsunuz. Et, tavuk, yeşillik, peynir vs.
6 Günümü burada geçirip, biraz da dinlendikten sonra Utila adasına gitmek için La Ceiba’ya geçtim. Otobüs bileti 15 USD.
3- La Ceiba
Burası ise pek sırtçantalıya göre bir yer değil. Genç kesime de hitap etmiyor. Sahil kenarında oteller var o kadar. Ayrıca adalara gidecekseniz hem burada konaklamanın bir espirisi yok hem de fiyatları pahalı. Utila adasına gidiş ve gilişte şehirde vakit geçirdim ama yapacak pek bir şey bulamadım.
Şimdi yine Honduras’ın turistler için nasıl pahalı olduğunu göreceksiniz. La Ceiba’dan Utila adasına botla gidiş 25 USD. Yol sadece bir saat sürüyor.
4- Utila Adası
Honduras’da kaldığım sürece en beğendiğim ve kafa dinlediğim yer burasıydı. Ada tam sırtçantalılara göre. Fiyatlar diğer adalara göre daha makul ve her gece bir yerde eğlence var. Botta tanıştığım iki ingiliz ve bir İsviçreli gezginle beraber anlaşıp otel odası tuttuk. Kişi başı 7 USD ye geldi. Ada için bu fiyat gayet makul.
Dünyadaki en ucuz dalış eğitimi ve PADI sertifikasının burada verildiği söyleniyor. 4 Gün konaklamalı dalış eğitimi ve sonrasında alabileceğiniz sertifika, toplam 260 USD ye mal oluyor. Bu yüzden adım başı bir dalış okulu görmeniz mümkün.
Utila adasına yakın irili ufaklı başka adalar da var. Kimisi o kadar ufak ki sadece bir ev ancak sığıyor. O adalar da zaten şahıslara ait. Utila adasının kendine has güzel bir halk plajlı olsa da 15-20 dakika mesafedeki water cay adası bu bölgedeki görülebilecek en güzel yerlerden biri. Ada sadece 200 metre uzunluğunda ve içinde cafe, restoran vs yok. Sahibi doğallığı bozulmasın diye adaya insan yapımı hiçbir şey sokmuyor. Utila adasından buraya botla kişi başı 15 USD ye gelebilirsiniz. Eğer 5-6 kişilik bir grup olursanız daha hesaplısı da bulunabilir. Bu ufak adanın diğer bir güzelliği ise resif bölgesinde olduğu için sadece 1-2 metre derinliğinde bile envai çeşit balık görebilirsiniz. Tüple dalış yapmanıza gerek yok.
Bu sualtı güzelliğinin videosunu da izleyin derim;
Utila adasında Reiner diye efsane biriyle tanıştım. Almanyalı olan Reiner dünyayı gezerken bu adayı görüyor ve artık burada yaşamaya karar veriyor. 22 Yıldır! Hikayesini, kaldığı yeri, neler yaptığını hatta sizden gelip, ona ilettiğim soruların cevaplarını linkte bulabilirsiniz.
Normalde Utila adasında 2-3 gün kalıp, geziye devam edecektim ama ada o kadar rahat ve tembel ki, bulunduğunuz sürece sizi de içine alıyor ve tembelleştiriyor. Bunun en büyük sebebi klasik bir Karayip Adası olması. Yaklaşık 8-9 gün burada kaldıktan sonra 25 USD lik biletle La Ceiba’ya oradan da 5 USD ye otobüsle San Pedro Sula’ya geçtim.
5- San Pedro Sula
Normalde yabancı için hiçbir özelliği olmayan bu şehirde bir sebepten dolayı 6 günümü geçirdim. 3 Gün lokal birinin evinde, 3 günde bir hostelde kaldım. Hostel fiyatı gecelik 12 USD. Kaldığım güzel hostellerden biriydi. Yolunuz düşerse burayı tercih edin derim.
Hani bizde metrekareye düşen yağmur oranı deniliyor ya işte burada da metrekareye düşen cinayet oranı çok yüksek. Bu sebepten dolayı San Pedro Sula dünyanın en tehlikeli şehri. Resmi kaynaklarda ise yaşayan her 100 bin kişiye düşen cinayet sayısı dünyada en yüksek bu şehirde diye belirtilmiş.
Tabi buralara gelmişken işin aslı nedir ne değildir öğreneyim diye yerel insanlarla konuştum. İki farklı şey deniliyor. Birincisi, evet tehlikeli bir şehirdeyiz ama gece dışarı çıkmazsan, sokakta yürürken telefon kullanmazsan başına kolay kolay bir şey gelmez. İkincisi ise evet burası gerçekten tehlikeli. Değil telefon, ayakkabını bile çalmak isteyenler olabilir ve gaspa uğrarsın. Ne işin var burada?
Şehirde iki tane büyük çete var. Biri MS-13 diğeri MS-18. Bu çeteler sürekli birbirilerinin işine karıştığı için karşılıklı olarak cinayet işliyor. Birde bunlar kadar büyük olmasa da 3 tane daha başka çete var. Araya bazen onlarda karışıyor ve hep beraber bu şehri dünyanın en tehlikelisi haline getiriyorlar. Önceki hükümet bu çeteleri şehir merkezinden atmış ve hepsi kendi bölgelerine çekilmiş. Bu bölgelerdeki dükkanları bildiğiniz filmlerdeki gibi düzenli olarak haraca bağlamışlar. Vermeyenlere ise Allah rahmet eylesin deniliyormuş. Daha sonra hükümet bu çeteleri temizlemeyi kafaya koymuş ve komando özellikli, özel yetiştirilmiş askerleri sivil bir şekilde sokaklara salmış. Bu siviller çete üyelerini her gördüğü yerde öldürmeye başlamış. Üyeleri anlamak kolay, çünkü bağlı oldukları çeteyi simgeleyen dövmeleri vücutlarına yaptırıyorlar. Dövmesi olan biri ölene kadar o çeteden ayrılamıyor. Ayrılmaya kalkarsa da çete tarafından öldürülüyor. Yeni üyeler ise artık bu dövmeleri sadece dudaklarının iç tarafına yaptırıyormuş. Neyse bu sivil görünümlü askerler sokakta, restoranda, mağazada nerede olursa olsun acımadan çete üyelerini katletmiş. Tabi çetelerde boş durmayıp siyasileri ve onların ailelerini öldürmeye başlamış. Halk bu durumu pek beğenmese de sonuçta çete üyeleri eksiliyor diye devlete yakın olmuş. Ama ne yapılırsa yapılsın bu çeteler hiç bitmemiş. Anladığım kadarıyla aksine daha da büyümüş. Bunun en büyük sebebi; güneyden kuzeye giden uyuşturucunun mecburen Honduras üzerinden geçecek olması ve bu trafiğin hiçbir zaman bitmeyeceği.
Şehir sokaklarında hava karardıktan sonra insan görmek pek mümkün değil. O sebeple AVM’lerdeki çoğu mağaza bile akşam 6-7 de kapanıyor, dışarıda ise açık yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Yine akşamları ana caddeler haricinde araba görmek bir hayli zor. Eğer akşam 7-8’den sonra bir yere gidecekseniz en mantıklı şey taksiyle gitmek. Beni misafir eden arkadaşın evi şehrin merkezindeydi. Akşam 9 gibi yemek yemeye dışarı çıktık. Sadece evden 3-4 blok uzağa gidiyoruz. Arkadaşın demesiyle yanımıza ne telefon aldık ne de 5 USD’den büyük para. Yol kenarında tezgahı olan bu ufak lokantaya giderken ve gelirken arkadaş sürekli arkasını kontrol ederek yürüyordu. Ve bu arkadaş doğma büyüme bu şehirli. Dediği şey; akşamları yürümeyeceksin, yanına biri gelirse cebinde ne varsa ver. Vermezsen hiç düşünmeden seni öldürebilir.
Diğer tanıştığım arkadaş ise ayakkabın güzelse onu bile çalmak için gaspa uğrayabilirsin diyordu. Kolunda güzel bir saat, gösterişli bir giyimin varsa direk göze batarsın, ona göre dikkatli ol dedi. Tabi bu arkadaştan şehir hakkında başka şeylerde öğrendim. Burada eğer bir çeteyle başın belaya girerse polise gitmek pek mantıklı değil. Çünkü polisde çetelerle beraber çalıştığı için başın dahada büyük belaya girer. Böyle bir durumda yapılması gereken; o çeteden daha büyük bir çeteye gidip olayı anlatacaksın ve karşılığını vererek bu beladan kurtulabilirsin.
Şehirde her ne kadar görülecek bir yer olmasa da gündüzleri sokaklarını gezdim. İşlenen cinayetler genelde çeteler arasında olduğu için sokaklarında bu anlamda derin bir tehlike sezmedim. Sadece ıssız yerlere girmeden yoluma devam ettim. Yanıma bir kere bile fotoğraf makinesi almadım. Cep telefonuyla dahi tek bir kare fotoğraf çekmedim. Zaten çekecek de birşey yok ya neyse. Gündüzleri sıkıntılı bir durum olmasa da şehrin görüntüsü ürkütücü. Düşünün yeni yapılmış, içi insan dolu bir AVM var ama onun arka sokağı bildiğiniz terkedilmiş şehir görünümünde. İçi boş, camları kırık ev ve dükkanlarla dolu. Ana caddelerde bile terkedilmiş binalar var. Daha önce gittiğim ülkelerde sokaklarda evsiz insan çok gördüm ama buradakiler bir başka. Adamlar sarhoş değil hepsi eroinman tipli kişiler. Muhtemelen uyuşturucuyu sadece aktarmakla kalmayıp arada kendilerine de ayırmışlar. Keşke aynı şeyi ürettikleri kahveler içinde yapsalardı.
Arkadaşlarımla beraber iki kere akşam dışarı çıktık. Her iki seferde de cinayet işlendiği için polislerin yolu kapatmasına şahit oldum. Yani hepi topu iki akşam dışarı çıktım, ikisinde de uzaktan da olsa cinayet mahalini gördüm. Velhasıl 6 günümü burada geçirdikten sonra şükür sağ salim, kötü bir tecrübe yaşamadan başkent Tegucigalpa’ya geldim. Otobüs bileti 6 USD.
6- Tegucigalpa
10 USD ye bir hostelde kaldım. Normalde bu fiyatlar hostel için pahalı fiyatlar ama başka alternatif olmadığı için yapacak birşey yok.
Burası için güvensiz yer diyorlardı ama hem gündüzünü hem de gecesini gezdim en ufak bir tehlike hissetmedim. O sebeple yolunuz düşerse gayet rahat olun, San Pedro Sula ile hiçbir alakası ya da benzerliği yok. Bunun yanında şehirde turistik birşey de yok. Genelde gezginler Nikaragua’ya gelip, giderken burayı kullanıyor, bir gece dinlenip yola devam ediyorlar. Ben hiçbir yerde o kadar kısa konaklamayı sevmediğim için 3 gece kaldım. Gündüzleri şehri gezdim. Büyük bir, iki AVM si var, alışveriş ihtiyacınız olursa işinizi görür. Geceleri ise barların ve diskoların olduğu bir bölge var. Her kesime hitap eden mekanları mevcut.
Yaklaşık 1 ayımı Honduras’ta geçirdikten sonra Direk otobüsle Nikaragua’nın Leon şehrine geçtim. Otobüs bileti 22 USD.
Honduras’a Türkiyeden ulaşım nasıl sağlanır acaba… Keyifli yazılarınız içinde ayrıca teşekkürler…
Rica ederim. Ben direk Türkiye’den gelmedim. Skyscanner gibi sitelerden bilet bakabilirsiniz.
Ilk yorumu Ben yapayim dedim. Hemen hemen butun blogunuzu okudum.Tarziniz gercekten spontone be akici.Gezilerinizin devamini diliyorum.Simdiye kadar Columbia Dan birsey almadim am a sirf size sponsoluk yaptiklari icin alacagim. :)
Eyvallah ;)
Bu arada Costa Rico yi bekliyorum
https://www.rotasizseyyah.com/kosta-rika-gezi-notlari-1.html
Columbia’nın sponsorluk işi süper olmuş. Hayırlı olsun :)
Teşekkürler.
teşekkür ederim.bilgilerinize.ama kadınları çok güzel galiba
Rica ederim. Güzeller diyebilirim.
Merhaba sizinle konuşmam gerekiyor mailime cevap verirseniz beni çok mutlu edersiniz çok mühim. :)
https://www.rotasizseyyah.com/iletisim
Mehmet abim be hep merak etmişimdir bu çetelere dahil olmak mümkün mü neye göre adam seçiyolar diye lokal arkadaşlara hiç sordun mu bu konuda bilgin var mı acaba. Ayrıca severek ve yakından takip ediyorum abicim seni sanki senle beraber geziyomuşum hissi veriyor yazıların yolun her daim açık olsun kazasız belasız
Abi Tegucigalpa dayım bi kaç haftadır. . Ve yarın san Pedro Sula ya gidiyorum. Bi bakim dedim ne yazmışsın diye kanım dondu ya..
Durum bu kadar ciddi mi gerçekten.. Otostop la geziyorum bide iyi tırstim diyebilirim..
Eğer yorum yaparsan bir daha düşüncem gidip gitmemesi. . Teşekkürler. .
Gün içinde kalacağın yere direkt gidersen sorun olmaz. Şehrin kurallarına göre hareket edersen yine sorun olmaz. Ama sonuçta dünyanın en tehlikeli şehirlerinden biri. Bunu bilip gitmek gerek.