Latin Amerika İnsanı Nasıl Bu Kadar Mutlu Yaşıyor?
Farklı zamanlarda toplamda 1,5 yılımı Güney Amerika’da geçirip, genelde orta halli insanlarla tanışıp ve birçok ülkesini de ziyaret ettikten sonra bu sorunun cevabını bulduğumu düşünüyorum. Birkaç madde halinde sıralayacağım.
– Gençler genel itibariyle 18-20 yaşlarına geldiğinde kendi ayaklarının üstünde durabiliyor ve çalışmaya başlıyor. Hepsi olmasa da tahminimce en az yarısı aileden ayrı yaşayıp kendi hayatını kuruyor. Bu süre içinde ailesinin imkanı varsa çocuğa yardım ediyor ama bu her zaman görülen bir durum değil. Anne baba da aman çocuğum aç kaldı, evi yok, başka şehirde ne yapacağız, öldük, bittik gibi durumlara girmediği için bize göre çok büyük görülen bu dert onlar için pek de büyük değil.
– Hayata, eşyaya ve paraya bakışları bize göre çok farklı. Meksika’da bir doğum günü partisine davet edildim ve eve doğru gidiyoruz. Amerikan filmlerindeki gibi bir parti beklerken kaba inşaatı bitmiş, kapısı penceresi olmayan, neredeyse inşaat halinde bir eve geldik. Evde 6-7 nüfuslu bir aile yaşıyor ve uzun süredir de bu evde kalıyorlar. Partide yaklaşık 20 kişi var. Pastalar, yemekler, etler, barbekü, içecekler, süsler herşey eksiksiz. Ama dediğim gibi evde kapı ve pencere yok. Onların yerine perde germişler. Eşya deseniz o da yok. Çoğunluk hamakta yatıyor. Bir de buzdolabı ve televizyon var o kadar. Sonra eğlence başladı ama ben kendi kendime düşünüyorum. Arkadaş bizde böyle bir durum olsa aile büyükleri “partiye harcayacağın parayla şu pencerenin birini alırız, otur oturduğun yerde” der. Neyse tüm aile ve arkadaşlarla partide güzelce eğlendik, yedik içtik, kaldığım eve geri dönüyorum. Arkadaşa sordum, evde kapı ve pencere yok ama eğlenceye para ayırıyorlar, nasıl oluyor bu? Arkadaş “Eğlenme zamanı eğlenilmeli, kapı pencere sonra da alınır” dedi. Benzer örnekleri çoğaltabilirim ama genel itibariyle eşyaya ve eğlenceye verdikleri değer böyle. Paraya değer vermiyorlar mı? Elbet ki veriyorlar ama kesinlikle taparcasına değil.
– Dans etmeye bayılırlar. Genci, yaşlısı müziği duydu mu hiç çekinmeden cafede, restoranda, barda ya da sokakta dans eder, güler eğlenir. Gece bir mekana gittiğinizde, köşedeki masaya oturup, şişe açtıran, sağı solu kesip, oturduğu yerden eğlenen birini bulamazsınız.
– Latin amerika insanının hiçbir zaman acelesi yoktur. Ne bankada, ne markette, ne de sokakta. Mesela kocaman bir süpermarkete gidersin. 10 Tane kasa vardır ama onlardan sadece biri açıktır. Kuyrukta 20 kişi var ama biri de çıkıp “ya arkadaş diğer kasaları niye açmıyorsunuz? İşimiz, gücümüz var” demez. Bu olayı defalarca yaşadım, birinin de şikayetçi olduğunu görmedim. Ayrıca yine sokakta, birini biryere koşarken bile görmen çok zordur. Genelde hep yaparız, ederiz modunda takılırlar.
– Pazar günleri çoğu mağaza kapalıdır. Hatta AVM’leri bile kapalı görebilirsiniz. Düşünün şehrin en işlek caddesinde restoran ve ya mağazanız var ama öğle tatilinde ya da cumartesi öğleden sonra ya da pazar günü tam gün kapalı. Bize göre imkansız gibi birşey. İlk başlarda bu durum için ne tembel insanlar, böyle olur mu hiç diyordum ama sonradan bu olaya bakışım değişti. Adamlar hayatlarını yaşıyor, ne demeye pazar günü dahi çalışıp, kendilerini köle haline getirsinler ki?
– Genel itibariyle Latin Amerika’nın büyük çoğunluğu kış yaşamıyor. Çok büyük bir etken olduğunu düşünmesem de mutlu olmalarında bunun da bir payı olabilir.
– Kendimce en önemli etkeni sona sakladım. Sosyal yaşam alanları çok fazla. Tabi bunların başında da parklar geliyor. Ama zannetmeyin ki ufak tefek parklar. En büyük şehirlerin, en merkezi yerlerinde bile kocaman parklar gördüm. Bu parkları sadece yeşillik ve ağaç olarak görmeyin. Haftasonları ağırlıklı olmak üzere her daim sokak sanatçıları performanslarını buralarda sergiliyor. Gece, gündüz farketmeksizin parklar çoluk çocuk, genç yaşlı insanlarla dolup taşıyor. Evet Latin Amerika insanında pek para yok ama eğlenceyi de zaten öyle gördüğünüz gibi parayla bulmuyorlar. Gelip bu parkları bir hafta inceleseniz var ya bizde niye böyle yerler yok diye kıskanırsınız. Tabi bizim parklara bakışımız da biraz farklı. Bizde hava karardı mı parka gidilmez. Çünkü o saatlerde parkta düzgün insan olmaz diye biliriz. Ya da mahalle aralarındaki 10 metrelik parklara beton döküp, iki tane kaydırak koymayla da o işler olmuyor. Elbet Latin Amerika’da da geceleri tekin olmayan parklar vardır ama geneli bu alttaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, akşam 9-10’da bile ailelerle dolup, taşan yerlerdir.
Latin Amerika’da hiç sıkıntı yok mu? Var. Hem de tonlarca. Ama hiç acelesi olmayan, genelde tatil günlerinde çalışmayan, eğlenmeyi ve keyifi, yaşamın birinci sırasına koyan, parası olmasa da eğlenmek istediğinde en yakın parka gidip, eğlenebileceğini bilen insanlar niye dünyanın en mutlu ülkelerinde yaşıyor olmasın ki?
Hocam her şey süper güzel yazmışsın da medya bize bu zika virüsünü çok büyütüyor sen ne düşünüyorsun zika virüsü o kadar yaygın mı oralarda nasıl korunuyorsun sinek spreyleri yeterli midir?
1 ay öncesine kadar sürekli heryerde haber yapılıyordu ne oldu da bir anda bütün haberler kesildi. TV’de gördüğünüz hiçbir şeye inanmayın. Korkunuz, derdiniz virüsse zikadan çok daha tehlikeli virüsler var.
Medyanın yazdığı her şeye inanıyor musunuz? Dünya Sağlık Örgütü ve CDC (Amerikan’nın Sağlık Örgütü) sayfalarına bakarsanız, Zika’ya yakalananların %70ini bunu farketmediğini bile, hastalığın “MILD” yani hafif seyreden bir hastalık olduğunu yazar. Hamileler için tehlikesi ise araştırılıyor.
Geçen hafta kaldığım hostelde, hostel sahipleri karı-koca zika virüsü kapmış. E ne yaptınız dedim. Birşey yok, biraz halsizlik vardı, doktora gittik, ilaç verdi şimdi iyiyiz diyorlar.
Dediğim gibi virüsten korkuluyorsa Latin Amerika’daki malaria virüsü daha tehlikelidir, zika değil.
Vay anasını bir şey sorayım dedim bir küfür yemediğim kalmış.
Bilgiler için teşekkürler. Bir daha yorum atmamam gerektiğini öğrettiğiniz için de teşekkürler.
Ne alaka? Buluttan nem kapma psikolojisi var sende..
Sıcak insanı gevşetir ve hantallaştırır. Etrafta koşuşturmamalarını belki de buna bağlayabiliriz belkide. Afrikalı kardeşlerimizi buna dahil edemiyorum. Adamlar atletizmde, sporda vs. hep birinci :)
Bizler orta asyanın hırçın ama merhametli insanlarıyız. Her ne kadar son zamanlarda kimyamızı iyice bozmuş olsalar da bu böyle. İnşallah bir gün aslımıza döneriz…
Bende nir sure buludum meksika da , dediklerinize katiliyorum , bunun yaninda benim de dikkatimi ceken oaly; kadinlarin evde oturmayi tervih etmemesi , bir sekilde calisip aile ekonomisine katkida bukunmak istemeleri , bayanlarda gercekten calisan nufus orani baya yuksek diye bilirim
Ben en çok çocuklara bayılmıştım. Yanakları kırmızı kırmızı, gözlerinin içi gülen çocuklara… Ve mutlu annelerin bebeklerini kangurularda ayaklarını sarkıtıp, orasını burasını eciş bücüş yaparak değil, ya sırtlarına ya göğüslerine bağladıkları rengarenk örtülerde vücutlarına bütün halde temas ettirerek taşımalarına. Ağızlarında diş olmayan insanların yüzünde hep bir tebessüm, bazen de geniş bir gülümseme var. Güzel insanlar. Ve tespitleriniz de yerinde. İyi gözlemcisiniz.
Merhaba,yazılarınızı severek takip ediyoruz ve eşim THY’de olduğu için önce sizi okuyup sonra çok uygun pas biletlerimiz ile yola koyuluyoruz,bu kez ben ve 17 yaşındaki kızım ve 13 yaşındaki oğlum ile GÜNEY AMERİKAYA gitmek istiyoruz ama kocam gelmeyecek,güvenli olması bakımından nereyi önerirsiniz? Temmuz sonu güvenli Latin Amerika???
Merhaba. Honduras ve El Salvador hariç her Latin Amerika ülkesine gidebilirsiniz. Yeterki gittiğiniz ülkedeki tehlikeli yerleri önceden ya da oraya gittikten sonra öğrenip, ona göre hareket edin.