Panama Gezi Notları -2-
Panama gezim süresince ortaya çıkan rota alttaki gibiydi;
Kosta Rika’dan Karayipler tarafındaki sınırı kullanarak kara yoluyla Panama’ya geçtim. Türk vatandaşlarından vize istemediği için giriş sıkıntısız olsa da dönüş biletinizi görmek istiyorlar. Hangi yoldan gelirseniz gelin yanınızda muhakkak bir dönüş bileti örneği olsun. Ben de tabi ki yoktu. Geçemezsin, geri dön, uçak bileti ya da otobüs bileti al öyle gel dediler. Yine uğraş, et yok ben dünyayı geziyorum, pasaporta bak, kredi kartım, vs diye söylenip bir şekilde geçtim. Ama benden bir gün önce Avusturalyalı bir kızı geri döndürmüşler. Siz işi riske atmayın.
Sınırdan geçerken 4 usd giriş vergisi alıyorlar. Buradan sonra muhtemelen herkes gibi siz de Bocas Del Toro’ya geçeceksiniz. Ben geçerken yerlilerin eylemi vardı ve yol birkaç gündür trafiğe kapalıydı. O yüzden biraz çetrefilli bir geçiş oldu. Önce, eylemin olduğu bölgeye kadar 4 kişi anlaşarak bir taksi tuttuk. Daha sonra eylemin olduğu yerde inip, 2 km sırtçantalarıyla beraber yürüdük. O bölgeyi de geçip bir otobüse bindik. Taksi kişi başı 3, otobüse ise 1 usd idi. Otobüsle direkt Bocas Del Toro adasına giden feribotların olduğu yerde inip, ilk feribot için biletimizi aldık. Kişi başı 6 usd. Buradan sonra Bocas’da kalmayıp Direk Bastimentos adasına geçtim. Adaya geçiş 2-3 usd.
1- Bastimentos Adası
Siyahilerin yaşadığı bir Karayip adası. İspanyolca biliyor olsalar da kendi aralarında Karayip ingilizcesiyle konuşuyorlar. Ada aşırı turistik olmadığı için pek fazla konaklama alternatifi yok. Bir kaç hostelden en ucuz olanı Bastimentos Hostelde geceliği 7,5 usd den 1 hafta kaldım. İsmini umarım yanlış hatırlamıyorumdur. Konum ve manzara olarak süper olsa da geceleri böcek ve farelerin istilasına uğradığı için uzak durun derim. Eğer bu tip şeylerden çekinmiyorsanız adadaki en ucuz hostel bu. Özellikle Panama’nın pahalı bir ülke olduğunu düşünürsek 7,5 usd bayağı bi’ hesaplı.
Adadaki insanlarla her ne kadar kaynaşmaya çalışsam da yabancıya karşı aşırı soğuklar. Hatta soğuğun da ötesinde neredeyse nefret ediyorlar. Diğer yandan da sürekli kokain satmaya çalışan siyahilerin hedefindesiniz. Çünkü onlara göre siz yabancıysanız paranız var ve kokain arıyorsunuz. Bu gibi şeylerin çokluğu güzelim adadan nefret etmenize sebep oluyor.
Adada kristal su ve beyaz kuma sahip güzel bir sahil de var. Ama buraya yürüme gitmek istersen yanına değerli hiçbir şey alma diyorlar. Çünkü giderken ormanın içinden geçiyorsun ve adada hepi topu 1-2 bin nüfus varken soyulma ihtimalin var. İlla kamera vs. götürmek istersen para verip, kayıkla gidebilirsin. Ufacık adada kafana göre gezememek de apayrı bir soru işareti.
Bahsettiğim bu sahilin yanında bir de doğal park var. Gidenler güzel olduğunu söylese de Kosta Rika’da çok fazla doğal parka girdiğim için burayı es geçtim.
Yemek konusunda ise eğer hostelde kendi yemeğinizi yapmayacaksanız durum biraz sıkıntılı. Dışarıda ucuza yemek yenecek pek bi’ yer yok. Aslında bir iki tane lokal lokanta gibi yerler var ama akşam 6 da açıp 9 da kapatıyorlar. Sahiplerine bu kadar yabancı var, ucuz yemek için yer arıyorlar niye gündüz açmıyorsunuz dedim. 4-5 Saat çalışıyoruz daha ne olsun, bir de gündüz açamayız dediler. Adadaki marketleri işleten Çinliler içinse onlar çok çalışkan diyorlar. Çalışkan demelerinin tek sebebi adamların marketleri sabah açıp, akşam kapatmaları. Yani tam gün çalışıyor olmak bu adadakiler için “çok çalışkan” olmak anlamına geliyor.
Velhasıl tavsiye etmeyeceğim bir ada. Benim 1 hafta kalmamın sebebi tamamen sosyal medya ve websitemle ilgilenmem gerektiği içindi.
Kayıkla merkez ada diyebileceğim Bocas Del Toro’ya geri döndüm. Bilet 3 usd.
2- Bocas Del Toro
Bol böcek ve fareli 6 günden sonra düzgün bir hostel bulma ümidiyle 10 usd ye kliması olan bir hostele yerleştim. Herşey güzeldi ama bu seferde yatak böceklerini farkettim ve ertesi gün Selina Hostel‘e gittim. Aynı zamanda burada civardaki turistik geziler için tur organizasyonu da yapılıyordu. Görevliyle konuşurken böyle gezdiğimi, sosyal medya mecralarımın olduğunu ve videolar çektiğimi söyleyince bana ücretsiz oda vermek istediler. Karşılığında da beni bir, iki kere Zapatilla adasına götürecekler ve ben de onlar için video çekecektim. Tabi ki direkt kabul ettim. Çetrefilli geçen 1 haftanın sonunda özel odada 3 gün kalmak rüya gibi geldi. Bu hostel söylenene göre Latin Amerika’nın en büyük hosteliymiş. Zaten aşırı profesyoneller ve hizmetleri de çok iyiydi. İllaki özel oda almanıza gerek yok. Paylaşımlı odada güzel bir kahvaltı dahill gecelik konaklama ise 14 USD. Olur ya bu adaya gelirseniz bence hostel olarak kalınacak en iyi alternatif burasıdır.
Burada da aynı Bastimentos adasındaki gibi sürekli kokain satmaya çalışanlarla uğraşıyorsunuz. Bazen o kadar rahatsız ediyorlar ki kavga edecek duruma bile gelebilirsiniz. En iyisi görmezden gelip yolunuza devam etmek.
Bu ada ve civarındaki en güzel atraksiyon bence Zapatilla adası. Eğer turu Selina Hostelden satın alırsanız(25-30 USD) sloth denilen tembel hayvanların yaşadığı ufak bir adaya gidip, onları kucağınıza bile alabilirsiniz. Bunu sağlayan şey; Selina Hostel değil kaptanın bu hayvanlarla arasının aşırı iyi olması. Adam ağaca çıkıp, hayvanı kucaklayıp aşağıya iniyor. Kosta Rika’da sloth görmek için onlarca dolar harcamanız gerekirken burada bedavaya kucağınıza alıyorsunuz. Zapatilla adası için video ve fotoğraflara alttan bakabilirsiniz.
Zapatilla adası haricinde civarda başka atraksiyonlar olsa da benim pek ilgimi çekmedi. Yürüme ya da dolmuşla gidilebilecek mesafede güzel sahilleri var. Ama buranın en büyük problemi sahildeki kapkaç olayları. Bu kadar turistik yere neden bir, iki polis koymazlar anlamış değilim. Olur ya sahile giderseniz dikkatli olun. Gece hayatı ise hareketli desem de lokal insan pek olmadığı, heryer 20 yaşlarında sırtçantalılarla dolu olduğu için biraz bu olayın dışında kaldım. Yani aslında Bocas Del Toro için parti adası diyebiliriz. Eğer benim gibi Kosta Rika’dan geliyor ya da Kosta Rika’ya gidecekseniz buralara da uğranılabilir. Onun haricinde pek de ayrıcalığı olan yerler değil. Hele San Blas adalarına gidecekseniz Bocas Del Toro civarındaki deniz ve sahil gezilerinizi komple iptal edebilirsiniz.
4 Gece bu adada kaldıktan sonra önce botla Almirande’ye geçtim. Bilet 6 USD. Bottan indikten sonra taksiyle 1 USD ye terminale gittim. Oradan da David şehrine minibüsle 9 USD ye gittim.
3- David
Buraya gelirken şehre bir saat kala doğal bir park var. Yine burası da gezginlerin uğrak yeri. İçinde ve civarında hostel imkanı da var. Ama yukarıda da dediğim gibi Kosta Rika’da fazlasıyla doğal park gördüğüm için burayı da es geçtim.
Şehre öğlen saatlerinde indim. Çantayı emanetçiye bırakıp biraz dolanayım, beğenirsem kalırım dedim. Merkezi zaten ufak bir yer. 4-5 Saatimi böyle geçirdikten sonra anladım ki; burada beni cezbedecek bir şey yok direkt gece otobüsüyle Panama City’e geçtim. Bilet 19 USD.
4- Panama Citty
Sabah bayağı bi’ erken saatte şehre indim. Terminalde biraz soluklanıp, kahve içtikten sonra toplu taşımayla iki otobüs değiştirerek eski şehir denilen yerdeki hostelin olduğu bölgeye gittim. Panama City yeni ve eski şehir diye ikiye ayrılıyor gibi düşünebilirsiniz. Yeni taraf gökdelenler ve AVM’lerle doluyken diğer taraf daha bi’ eski ve hafif de bi’ tarihi havası var. Ama bu eski şehrin kötü yanı; ana caddeler haricindeki ara sokaklar aşırı tehlikeli. Gündüz bile kesinlikle girmeyin diyorlar. Benzeri şekilde olan bir sokağın önünden geçerken baktım tam fotoğraflık. İçeri de girmek istemiyorum ama bir yandan da şeytan dürtüyor. Sağı, solu kontrol edip yavaşça içeriye doğru girdim. Çantadan kamerayı çıkardım, iki fotoğraf çekmeden beyaz bir araba yanıma gelip durdu. İçerideki iki tane sivil polis kimliklerini gösterip sen ne yapıyorsun burada dediler. Fotoğraf çekip hemen geri döneceğim. Çekme, herşeyini çaldırırsın dediler. Ben de tıpış tıpış geri dönüp, yoluma devam ettim.
Dediğim gibi Panama pek hesaplı bir yer olmadığı için hosteller de maalesef hesaplı olmuyor. 4 Kişilik odada gecelik 15 USD ye kaldım. Şehirde bir çok lüks AVM var. Alışveriş ihtiyacınız varsa buralardan karşılayabilirsiniz. Onun haricinde bir de meşhur Panama Kanalı var. Buraya gitmek için özel turlar olsa da kendi imkanlarınızla da gidebilirsiniz. Eğer 3-4 kişiyseniz hiç düşünmeden taksi tutun. Eğer tekseniz direkt Panama Kanalına giden belediye otobüsü de var, onu kullanabilirsiniz. Kanalın olduğu bölgeye girmek 15 USD. Öğrenci kartınız var 10 USD. Bazı zamanlar kanaldan gemi geçmediği de oluyormuş. Öncesinde nasıl öğrenilir bilmiyorum ama gemi geçişi görmeden oradan ayrılmanın pek mantıklı olacağını düşünmüyorum. Benim şansıma 3-4 tane gemi geçişi oldu. Ayrıca yine aynı yerde kanal yapımını anlatan belgeseli de izleyebilirsiniz.
Şehirin gece hayatı ise bayağı bi’ hareketli. Ufak bir şehir olmadığı için 3-4 farklı bölgede kafanıza ve kesenize göre eğlence yerlerini bulabilirsiniz. Genel itibariyle ucuz bir ülke olmadığı için gece hayatının da pek hesaplı olduğunu söyleyemem. Geceleri de yine aynı şekilde dikkatli olmakta fayda var. Bilmediğiniz yerlerde pek yürümeyi tercih etmeyin. Kolay kolay bir yer için tehlikeli demesem de benim de kaldığım bu eski şehir denilen bölgeye gidip gelirken biraz sıkıntılı yerler vardı, dikkatli olmak gerek. Ama hep dediğim gibi bu kurallara uyarsanız ve illegal şeylerle de ilginiz yoksa başınıza bir iş gelmesi bir hayli zordur.
Lokal insanlara sora sora Panama’daki gerçek yerlilerin Darien bölgesinde yaşadığını öğrendim. Öğrendim ama oralara gidip gelmek maalesef bir hayli çetrefilli. Rehber olmadan kafanıza göre, gidip gelinmeyen yerler. Neyse ben bu tip şeyleri sevdiğim için bir yolunu bulup Darien bölgesine gittim.
5-Darien
Bura için yani Embera yerlileri hakkında daha önce detaylıca bir yazı paylaşmıştım. Tüm gezilerimde benim için önemli bir yer teşkil eden Embera yerlilerini anlattığım yazı, fotoğraf ve videolarım için linkten devam edebilirsiniz.
Embera Yerlileri
6- Tekrar Panama City
Embera yerlilerini ziyaretimden sonra Panama City’e tekrar döndüm. Kaldığım köy evlerinde tahta kurularının istilasına uğradığım için bir haftada kendime ancak gelebildim. Gerçi kaşıntılar abartısız 1 ay sonra bile halen ufak ufak devam etse de ilk hafta çektiklerim çok fenaydı.
Biraz toparlandıktan sonra Panama’daki son durağım olan San Blas bölgesine gitmek için yola koyuldum. Yola koyuldum ama maalesef buraya da kafanıza göre gidemiyorsunuz. Ya özel 4×4 aracınız olacak ya da mecburen bir tura katılacaksınız. Tura katılmak da pek bana göre şeyler olmadığı için onun yerine sadece San Blas bölgesine ulaşım hizmeti aldım. Tur satın alanların yanında aynı araçla siz de botların kalktığı bölgeye kadar gelebiliyorsunuz. Daha sonrasın da ise onlarca adadan hangisini istiyorsanız o adaya botla geçeceksiniz.
7-San Blas
Belkide dünyadaki en fantastik adalar topluluğu olan San Blas Adaları hakkındaki yazıma lintkten devam edebilirsiniz;
Panama San Blas Adaları
Tekrar Panama City
Kolombiya’ya kara yoluyla geçiş olmadığı için Medellin şehrine uçakla geçtim. Uçak biletimi ise Türkiye-Amerika arası indirimli bilet satan Nil Travel karşıladı. Kendilerine tekrar teşekkürler.
Kolombiya’ya gitmek için başka bir alternatif olana Karayip denizinden katamaranla da geçebilirsiniz. 5-6 Günlük tur ücreti San Blas adalarına da uğramalı 500 USD’den başlıyor. Hem fiyatı yüksek hem de 5-6 gün denizde olmak istemediğim için tercih etmedim.
Not: Kolombiya’ya geçecekseniz yanınızda ülkeden çıkacağınızı gösteren bir bilet örneği olsun. Bana sormadılar ama daha önce sorulan bir çok kişi var.
Kardeşim şu an nerede bulunuyorsun bende ümraniyede yaşıyorum santralda.hiç yurt dışına çıkmadım önce Türkiye yi gezip sonra dünyaya açılıcam